Yalakalığın İki Yüzü: Kent Konseyi Seçimleri


 

Yerel seçimlerin ardından gözlerin üzerinde olduğu bu dönemde, siyasetin kirli yüzü bir kez daha gün yüzüne çıkıyor. Şükrü Deviren'in kent konseyi seçimlerindeki tavrı, ne yazık ki, beklenenin ötesine geçiyor. Kendisine yapılanın benzerini yapmak, doğallıkla kabul edilebilir bir durum değildir. Şükrü Deviren'in 2019 kent konseyi seçimlerinde maruz kaldığı muamele, dün akşam Cemil Meriç Kültür Merkezi'nde yaşanan olaylarla tekrar gündeme geldi. Türk Sanat Müziği korosunun Kent Konseyi Başkanı olmayan birini başkan gibi anons etmesi, tarafgirliğin ve samimiyetsizliğin zirvesine işaret ediyor. Bu, "biz taraflıyız, adayımız bu" demenin en açık hali değil mi? 2019'da yaşananları ne çabuk unuttunuz?

 Yalakalık ve İkilem: Samimiyetsizlik mi, Çıkarcılık mı?

Yerel seçimler geride kaldı, ancak "sancısı" hala devam ediyor. Seçim sürecinde CHP’den Belediye Başkan Adayı olan Şükrü Deviren ile "bir kare fotoğrafa" girmemek için kırk takla atan sözde iş adamları ve kendilerini "bulunmaz veli nimet" sayan bazı isimler, şimdi Deviren’in "kanatları altına" girmeye çalışıyor. Bu insanlar, "yalama-yalaka" olarak bilinir hale geldiler bile. Bu tutarsızlık ve çıkarcılık, toplumun gözünde itibar kaybettiriyor. Bir gün AK Parti'nin neferi olup, ertesi gün CHP'nin neferi oluvermek, siyasi ilkesizlik ve samimiyetsizlikten başka bir şey değil. Bu insanlar, hangi rüzgarın nasıl eseceğini bilmeden, her iki tarafa da yaranmaya çalışıyorlar. Ancak unutulmamalı ki, bu tür davranışlar halkın gözünde itici ve samimiyetsiz olarak algılanır.

Edep ve Samimiyetsizlik: Nereye Kadar?

Edep yahu! Geçin bunları geçin efendiler! Ne güzel iş değil mi? Seçim sürecinde AK Parti'nin "neferiyim" diyorsunuz, baktınız işler iyi gitmedi, seçim bitti CHP’nin "neferiyim" diyorsunuz! Bir kıbleniz olsun ya! Bu ne hız! İnsanda biraz utanma olur! Bu tür davranışlar, sadece kişisel çıkarlar uğruna yapılan samimiyetsiz hareketlerdir ve halkın gözünde değersizleşir.

Sosyal Medyanın İtici Yüzü: Geri Tepiyor

Sosyal medyadan paylaşılan fotoğrafların halkta karşılığı olmadığı gibi, "itici" bir durum alıyor. Bu tür paylaşımlar, aslında samimiyetsizlik ve çıkarcılığın en net göstergesi. Ancak sizde haklısınız, suç sizde değil, "sizlere bu fırsatı" verenlerde! Sosyal medya, artık sadece bir PR aracı olarak kullanılmaktan öteye geçmelidir. Gerçekten samimi ve halkın yararına olan çalışmaların paylaşılması, bu tür durumların önüne geçebilir.

Zaman Her Şeyi Gösterir: Maskeler Düşer

Daha yazacak çok şey var ama biraz zaman..! Her şey gün yüzüne çıkacak ve kimlerin ne kadar samimi olduğu daha net anlaşılacak. Samimiyetsizlikle dolu bu tiyatroda, gerçek yüzler er ya da geç ortaya çıkacak. Toplum, yalakalığın iki yüzünü de görmüş olacak ve samimiyetsizliği asla affetmeyecektir. Unutmayın, yalakalığın iki yüzü vardır ve her iki yüz de sonunda maskesini düşürür. Samimiyetsizliğin ve çıkarcılığın peşinden gitmek, sonunda sadece itibar kaybettirir. Toplumun gözünde değer kazanmak istiyorsanız, samimi olun ve ilkesizlikten vazgeçin. Bu, sadece sizin değil, gelecekte yöneteceğiniz toplumun da yararına olacaktır.

Yorum Gönder

Please Select Embedded Mode To Show The Comment System.*

Daha yeni Daha eski