Birçok yazar, şair ve gazetecinin konuk olduğu fuarda Klinik Psikolog Beyhan Budak Gemlikliler ile buluştu.
Gemlik Kitap Limanı adıyla gerçekleştirilen fuar, bu yıl 16
- 24 Eylül tarihleri arasında, Gemlik İskele Meydanı’nda gerçekleşti. Fuarın
ilk gününden itibaren birbirinden önemli konuklar yer alırken ziyaretçiler
yoğun ilgi gösterdi.
Yazdığı psikoloji içerikli kişisel gelişim kitap yazan ve
sosyal medya mecralarında yayımladığı videolarla takipçisi bulunan Klinik
Psikolog Beyhan Budak Gemlik Kitap Limanı'nın konuğu oldu. Düzenlenen söyleşide
“Yaşamın Hakkını Vermek" konu başlığıyla hayata anlam katmanın sırlarını
izleyicilerle paylaştı.
Psikolog Budak konuşmasına, "Gemlik'te olmak benim için
çok değerli. Böyle kalabalıkları görünce çok onore oluyorum. Anlattıklarımın
birilerine dokunduğunu görmek, birilerine ulaştığını bilmek beni mutlu
ediyor" sözleriyle başladı. Budak, YouTube, postcast ve kitaplardan
kendisini tanıyan kitlenin olması ve her kesimden insana ulaşabilmenin çok
önemli olduğunu ifade ederken. Söyleşilerine depresyon, panik atak ve kaygı
bozukluğu konularına yönelik yapmış olduğu çalışmaları aktardı.
Pandemi, deprem derken ekonomik sorunların olduğu zamanlarda
insanların çok yıprandığını söyleyen Budak," Psikolojik yardım arayanlar,
bunalıma girenler, kaygılı hissedenler bu dönemde oldukça arttı. Böyle
zamanlarda insanları iyi hissettirecek programlar yapmak çok önemli" dedi.
Budak devamında, "Hayatta her şeye sahip olsak bile o
aslında bizim içsel tatminimizi sağlamıyor. İnsanın dünyadaki anlamı, var
oluşunun anlamını keşfetmesi gerekiyor. Öyle olursa Dünya'da daha az şeye sahip
olarak mutlu olabilmek mümkün olur. Bu tuzağın içinden çıkmak için anlam
arayışına girmek gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"Sen uçuruma çok bakarsan uçurum da sana bakar"
İzleyicilere hayata dair tüyolar veren Budak, "Sen
uçuruma çok bakarsan uçurumda sana bakar. Hayatımızda bir problem olduğu zaman
mesela psikolog olarak ödev verdim diyelim; hayatındaki olmsuzluklara
odaklanmanı istiyorum. İnsan olumsuzluğu gördükçe her zaman daha fazla
olumsuzluk görme eğiliminde olur. Bu noktada bir olumsuzluğu yeterince
düşündüğünüzü anladıysanız artık o konuda yapabilecek bir şey yoksa, eyleme
dönüşecek bir nokta yoksa o düşünce artık size zarar vermeye başlıyor. Burada
şu çok önemli; şu anda elimden ne gelir? Şu anda gücüm neye yeter? Bazen
yapamayacağımız şeylere o kadar çok düşünüyoruz ve insan diyor ki 'Benim gücüm
hiçbir şeye yetmez.' Halbuki sadece camının önünde bir kaktüs yetiştiren
insanların bile ruhsal sağlığı daha iyi olduğuna dair çalışmalar var. Çünkü
senin kontrolünün altında bir şey var. Ama biz televizyona bakıyoruz, dünyaya
bakıyoruz, insanların toplamına bakıyoruz ve diyoruz ki, 'Bir şekilde benim
gücüm bu dünyaya yetmez.' Hayır, her zaman gücümüzün yeteceği bir noktanın var
olduğunu düşünüyorum' dedi.