40. İSTANBUL FİLM FESTİVALİ / Nisan Seçkisi

1 Nisan’da başlayan 40. İstanbul Film Festivali,  20 filmlik ilk seçkisiyle çevrimiçi gösterimlerle başladı. Her ay farklı seçkilerle devam eden festival her ne kadar sinemalar arasındaki koşturmacaların, aralardaki tatlı film sohbetlerinin tadını vermese de içinde bulunduğumuz dönemde dünya sinemasını takip edebilmemiz için çok güzel bir fırsat. Güven içinde sinema salonlarına giderek koltuklarda yerlerimizi alacağımız festival günlerine kadar tüm sinemaseverlere keyifli 'çevrimiçi' seyirler dilerim.

Pakistan asıllı İngiliz yönetmen Aleem Khan'ın ilk uzun metrajlı filmi After Love/Aşktan Sonra gayet güzel bir festival açılış filmiydi... Evli olduğu Pakistanlı kocası için Müslüman olan İngiliz kadının, eşinin ani ölümünün ardından hatıralar arasında gezinirken 20 yıllık gizli bir ilişkiyi ve bir aileyi fark etmesi üzerine yaşananları anlatan film, kültürleri farklı olsa da kaybettikleriyle birbirine bağlanan iki kadın ve bir oğul üzerinden yas, kimlik, aile ve kültür çatışması kavramlarını inceliyor. Joanna Scanlan, Nathalie Richard ve özellikle genç oyuncu Talid Ariss gayet iyi oynuyorlar...

Filmin Ödülleri:

2020 Cannes Fondation Gan Dağıtım Ödülü - Eleştirmenler Haftası

2020 Selanik En İyi Kadın Oyuncu (Joanna Scanlan)

2020 Les Arcs (Fransa) En İyi Özgün Müzik

Modern mimarinin efsane isimlerinden, Finlandiya denince ilk akla gelen “tasarım gurusu” Alvar Aalto’nun yaşam öyküsünü, çalışmalarını ele alan Virpi Suutari imzalı Aalto, Alvar’ın mimar eşi Aino ile aşkını da gözler önüne seriyor. Film izleyiciyi ikilinin yaratıcı süreçlerine dair sinemasal bir tura çıkartırken, Finlandiya’daki yapılardan Rusya’da bir kütüphaneye, MIT kampüsünde bir yatakhaneden Paris yakınlarındaki bir koleksiyonerin evine, Venedik’te bir köşkten artık kültleşmiş Aalto vazosuna, dünyanın çeşitli yerlerindeki ikonik binalarını ve tasarımlarını da ziyaret ediyor. Aalto Vakfı'nın yönetmene kaynaklarına erişim sağlamasıyla oluşturulan filme Aalto Ailesi de Aino ile Alvar arasındaki özel mektupları, birçok fotoğraf albümünü ve bazı 8mm film çekimlerini de teslim etmiş. Modern mimariye ilgi duyanlar için bir görsel şölen!

Arjantinli sinemacı Ana Katz’ın 2021 Sundance Film Festivali’nde dünya prömiyerini yapan filmi El Perro Que No Calla/Susmayan Köpek 73 dakikalık bir zaman kaybı! Daniel Katz, Julieta Zylberberg, Carlos Portaluppi, Susana Varela, Renzo Cozza, Valeria Lois ve Fabiana Martinez'in oynadıkları; merkezine 30'larındaki 'iyi' bir adamı alan film güzel başlasa da adıyla hiçbir alakası olmayan konusu, birbiriyle ilgisiz karakterleri ve herkesin planlarını altüst eden, dünyayı sarsan bir felaketle (pandemi?) harmanlanan; yer yer gülümsetse de toplamında tatmin etmeyen bir yapım!
David Cronenberg
’in oğlu Brandon Cronenberg’in prömiyerini Sundance’te yapan filmi Possessor, yüksek teknoloji kullanarak beyne yerleştirilen cihazlarla başkalarının zihinlerine girip insanları birer suikastçıya dönüştüren gizli bir şebekenin beklemediği bir sorunla karşılaştığında yaşananları anlatıyor. İzlerken şiddet dolu bir vahşet sarmalının içinde kaybolduğumuz film, tanımlandığı üzere "son derece huzursuz edici bir ekran kâbusu"
Kanada-İngiltere ortak yapımı filmde Andrea RiseboroughChristopher AbbottRossif SutherlandTuppence MiddletonSean Bean ve tanımakta zorlanabileceğiniz Jennifer Jason Leigh oynuyor.

Filmin Ödülleri:

2021 Gerardmer Büyük Ödül

2021 Gerardmer En İyi Müzik 2020 Sitges En İyi Film

2021 Gerardmer En İyi Yönetmen

2020 Splat! (Polonya) En İyi Özel Efekt

"Savaş çıksa ve kimsenin haberi olmasa, o savaş yine de var mıdır?"

Dünya prömiyerini Venedik’te Uluslararası Eleştirmenler Haftası Bölümü’nde yapan Tvano Nebus/Tufan Olmayacak'ta bu sorudan yola çıkan Litvanyalı yönetmen Marat Sargsyan'ın düşündürücü filmine kaptırıp gidiyoruz ancak nihayetinde soruların cevaplarını bulabildiğimizden emin değilim... Farklı ülkelerde yıllarca danışman olarak görev yapan, savaşlar çıkaran ancak kendi ülkesinde iç savaş patlak verdiğinde tarafını seçmek zorunda kalan bir albayın peşine düşüp cevap aradığımız soruları film bittikten sonra da düşünmeye devam ediyoruz... Yönetmenin tam olarak ne demek istediğini anlayabilmek için çarpıcı ve zor izlenen son sahneyi tam 3 kez izledim ama yine de tatmin edici bir mantığa ulaşamadım... Yine de ilgiye değer bir çalışma. Kadroda Valentinas MasalskisRemigijus VilkaitisDaumantas CiunisSigitas RackysDarius PetrovskisSarunas ZenkeviciusKarolis Butvidas ve Lukas Malinauskas var.

Polonya’da küçük bir kasabada annesiyle birlikte yaşayan ve tek derdi ehliyet sınavında başarılı olup babasının alacağı arabayı kullanmak olan genç kızın, İrlanda'da bir inşaatta çalışırken hayatını kaybeden babasının cenazesini memleketine getirmek zorunda kalmasını anlatan Jak Najdalej Stad/Asla Ağlamam, İngilizcesi yeterli olmayan annesinin gidememesi nedeniyle yabancı bir ülkede tek başına bürokrasiyle didişmek zorunda kalan genç kızın hayata bakışının değişmesine neden olan insanlarla tanışmasını ve babasının gerçekte nasıl biri olduğunu da anlamasını anlatıyor. Piotr Domalewski’nin İrlanda-Polonya ortak yapımı filmi ele aldığı tüm konuları incelikle ve ajitasyondan uzak ama duygulu bir biçimde aktarıyor. Zofia StafiejArkadiusz JakubikKinga PreisDawid TulejNigel O'NeillShane CaseyDavid PearseDonncha CrowleyCosmina Stratan ve Zofia Przygonska'dan oluşan oyuncu kadrosu gayet başarılı!

Filmin Ödülleri:
2020 Cottbus En İyi Yönetmen Ödülü
2020 Cottbus İzleyici Ödülü
2020 Cottbus Ekümenik Jüri Ödülü
2020 Polonya Film Festivali En İyi Senaryo Ödülü
2020 Polonya Film Festivali En İyi Yeni Oyuncu
2020 Polonya Film Festivali En İyi Müzik (Z. Stafiej)
Hepsi bir şekilde birbirine bağlanan karmaşık ilişkileri anlatan 'bol diyaloglu' Fransız filmi Les Choses Qu'on Dit, Les Choses Qu'on Fait/Gönül İşleri, taşrada bir evde yaşanacak aşk hikayesi gibi başlasa da birbirlerini tanımaya çalışan iki kişinin eski sevgililerinden, hayattan ve aşktan söz ederken kaçamak hikâyelerinden geçerek çetrefilli bir ağ oluşturuyor. Yönetmen Emmanuel Mouret'nin ifadesine göre hafif hikâyelerle ciddi hikâyelerin birleştiği, parantezler gibi iç içe aktıkları film seçkide en sevdiğim yapımlardan biri oldu. 
Camélia JordanaNiels SchneiderVincent MacaigneÉmilie DequenneJenna Thiam ve Guillaume Gouix'dan oluşan kadronun hepsi çok iyi!
Filmin Ödülleri:
2021 Lumières Ödülleri (Fransa) En İyi Film
2021 César Ödülleri (Fransa) En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Emilie Dequenne)
Belgeselleriyle tanınan Alethea C. Avramis, kendi ailesine dair son derece kişisel bir hikâyeyi aktardığı sıkıcı filmi Sundays/Pazar Günleri'nde, ABD’de 30 yıl boyunca Rum Ortodoks kilisesine mensup bir papaz olarak çalışan babasının aniden hem eşinden boşanmaya, hem de görevi bırakmaya karar vermesini anlatıyor! Sadece kendi ailesini, çevresini, tanıdıklarını ve belki onca yıl kendisini takip eden cemaati ilgilendirebilecek bir konunun belgesel olarak sunulmasının mantığını bulamadım! Tek bir duygusal sahnenin etkilediği ama yetersiz kaldığı film boyunca papazın 30 yıl boyunca geçtim kendisine, tüm cemaate yalan söylemesinin gerekçesini düşünmeden edemedim. Dünya prömiyerini Selanik Film Festivali’nde yapan Yunanistan-Fransa ortak yapımı filmden bana kalan tek güzel şey Notis Mauroudis'in seslendirdiği An Yparxeis Kapou Esy şarkısı. Büyük keyifle dinliyorum, hala...
Gizli ve bastırılmış arzuları olan bir rahibenin ergen yeğenini himayesine almasıyla başlayan ensestvari gidişat yerini farklı bir aile dramına bırakıyor. Ortalıkta olmayan 'tuhaf' annenin geri dönüşüyle değişmeye başlayan Portekiz-Fransa ortak yapımı O Último Banho/Son Banyo, farklı ve nedense çok ani bir şekilde sonlanıyor! Anabela Moreira, Martim Canavarro, Margarida Moreira, José Manuel Mendes, Ângelo Torres, Miguel Guilherme, Afonso Santos, Filomena Gigante ve Rodrigo Santos'un oynadıkları; dünya prömiyerini Tokyo Film Festivali’nde gerçekleştiren, David Bonneville’in ilk uzun metrajlı filmi Son Banyo, ardında soru işaretleri bıraksa da gayet düzgün, izlenmeye değer bir yapım.
Çok fazla film üretilmeyen Malta’dan gelen Luzzu, özellikle gerçekçi yaklaşımıyla dikkat çeken bir yapım. Eşi ve rahatsız olan yeni doğmuş bebeğine daha iyi bir hayat sağlayabilmek için karaborsa balıkçılığı dünyasına girerek her şeyi riske atmak zorunda kalan bir balıkçıyı anlatan filmde oyuncu kadrosunun çoğunun amatörlerden oluşması filme ayrı bir gerçeklik katıyor. Adını Malta’ya özgü bir balıkçı teknesinden alan Luzzu, filmin aslen kurgucu olan yönetmeni, senaristi ve yapımcısı Alex Camilleri'nin yönettiği ilk uzun metrajlı film. Gerçek hayatta da balıkçılıkla geçimini sağlayan başroldeki Jesmark Scicluna'ya Michela Farrugia ve David Scicluna eşlik ediyor.
Gerçek dostluk, başarı ama en çok da kıskançlık üzerine bir film Daniel Cohen  imzalı Le Bonheur Des Uns.../
Arkadaşlar Arasında... Edebiyata, sanata ve günümüz iş hayatına göndermelerle dolu; zekice yazılmış senaryosuyla dikkat çeken samimi yapımda farklı karakterlere sahip iki çift arasındaki arkadaşlık ilişkileri eğlenceli ve hareketli biçimde işlenmiş. Hasetle sarsılan arkadaşlıkların, düşmana dönüşen dostların naif bir komedi diliyle yansıtıldığı filmde Vincent Cassel, Bérénice Bejo, Florence Foresti, François Damiens ve yönetmen Daniel Cohen başarılı portreler çiziyorlar. Büyük bir film olmasa da sanatla, romanla, sporla, yemekle ilgilenenler daha fazla sevecektir. Seçkinin en keyif veren yapımlarından biri...
Yalanlar, sırlar ve bunların yol açtıkları hakkında tasarladığı üçlemenin ilk filminde Sara adlı bir öğretmeni odağına alan yönetmen Farnoosh Samadi, aynı zamanda sırada bekleyen diğer iki filmin de müjdesini vermiş oluyor.
Tahran ile İran’ın kuzeyindeki bir bölge arasında geçen film, kocasının gitmesine izin vermediği akraba düğününe katılan Sara'nın kızıyla yaptığı yolculuk ve sonrasında yaşanan olayları anlatıyor. Dünya prömiyerini Toronto Film Festivali’nde yapan Khate Farzi/180 Derece Kuralı'nın yönetmeni, filmlerini beğeniyle takip ettiğim Ali Asgari’yle birlikte uzun zamandır birlikte çalışmalarını sürdüren Farnoosh Samadi, ilk uzun metrajlı filminde aynı zamanda kürtaj sorununu da masaya yatırarak suskun kadınların sesi olmaya çalışıyor.  Sahar Dolatshahi, Pejman Jamshidi, Azita Hajian, Hassan Pourshirazi, Amirreza Ranjbaran, Sadaf Asgari, Mohammad Heidari ve Aylin Jahed'den oluşan kadronun hepsi çok inandırıcı performanslar sergiliyor. Hem seçkide, hem de İran Sineması'nda izlediğim en duygusal filmlerden biri...
Fransa’da Kasım 2018 ile Şubat 2020 arasında Sarı Yelekliler hareketi sırasında polisle göstericilerin karşı karşıya gelişlerinin video kayıtlarının temelini oluşturduğu Un Pays Qui Se Tient Sage/Şiddet Tekeli, tarihçiler, avukatlar, akademisyenler, BM raportörü, bir gazeteci, emniyet sendikası temsilcileri ve şiddet mağdurlarıyla yapılan görüşmeler ekseninde akıyor. Konuşanların kimliklerini ancak filmin son jeneriğinde öğrenmemiz, belgeselin en vurucu özelliği... Max Weber’in “meşru şiddet tekelini elinde bulunduran tek aygıt devlettir” önermesinden yola çıkan ve hâlâ diyalog kurmanın erdemine inanan yönetmen David Dufresne; bildiğimiz olayları farklı bakış açılarından yansıtarak yakın tarihimizin önemli belgesellerinden birine imza atmış oluyor. Politik olaylarla ilgilenenlerin özellikle kaçırmaması gereken bir belgesel!
Günümüzün sosyal medya ve selfie çılgınlığını Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler masalı üzerinden anlatan Letonyalı Laila Pakalnina’nın dünya prömiyerini Tallinn Kara Geceler Film Festivali’nde yapan ve baştan sona “selfie bakış açısıyla” çektiği siyah-beyaz filmi Spoguli/Aynalar, izleyicinin sabrını fazlasıyla zorlayan deneysel bir masal! Bildiğimiz masalı bir spor salonu evrenine taşıyan yönetmen; narsisizm, beden faşizmi ve sosyal medya eleştirisi yapmaya çalışırken 200 yıllık masalın atmosferine olduğu gibi selfie çekimi tekniğiyle gözlerimize de zarar vererek keyfimizi hepten kaçırıyor! Madlēna Valdberga, Elza Leimane, Lauris Dzelzītis, Gatis Gāga, Kaspars Gods ve Ģirts Krūmiņš'in oynadığı filmi çevremde seven ya da beğenene hiç rastlamadım, yarıda bırakanlara absürd filmin absürd sonunu aktardım!
Hem belgesel, hem de uluslararası film kategorilerinde 2021 Oscar adayları arasında yer alan, ilk gösterimini 2020 Sundance’te yapan Maite Alberdi imzalı Şili-Hollanda-Almanya-İspanya-ABD ortak yapımı El Agente Topo/Köstebek Ajan, sadece sevimli bir casus filmi değil, aynı zamanda çok sağlam, gözlemci bir belgesel. Bir huzurevi sakini gibi içeri sızdığı tesisi gözlemleyerek rapor etmesi istenen 83 yaşındaki sıcakkanlı Sergio’nun huzurevinde herkesle yakınlık kurmasıyla karışan işleri anlatan belgesel yaşlılık, yalnızlık, şefkat ve dostluğa dair dokunaklı bir yapım. Filmin aday olduğu iki dalda da ödül alamaması üzücü gerçekten... Yalnızca belgeselleriyle değil, birçok yerde yayınlanan film eleştirileriyle de tanınan Şilili yönetmeni Maite Alberdi'nin etkileyici filminin birbirinden sevimli katılımcıları Sergio Chamy, Rómulo Aitken, Marta Olivares, Berta Ureta ve Zoila González.
Şubat 2021’de hayatını kaybeden Tunuslu Moufida Tlatli anısına gösterilen 1994 tarihli Tunus yapımı Samt El Qusur/Sarayın Sessizliği, yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi. Kariyerine 1968’de kurguyla başlayan, kadınların kıstırılmışlığına ve suskunluklarına dair filmler yöneten yönetmenin 2000 tarihli Erkekler Mevsimi'nde derdini çok daha iyi anlattığını düşünüyorum. Çekildiği yıl için bile fazla demode olan, inandırıcılıktan uzak, mantık hatalarıyla dolu Sarayın Sessizliği'nin gördüğü ilgiyi ve ödüllerini de pek manidar bulamıyorum! "Feminist sürprizli evrensel büyüme hikâyesi" olarak tanımlanan ve ataerkilliğin, sömürgeciliğin, sefaletin getirdiği şiddeti şiirsel, tablo gibi görüntülerle güç ilişkileri bağlamında ele aldığı söylenen film, Fransız sömürgesinin sona erdiği 1950’lerde ayrıldığı Tunus’a yıllar sonra geri dönen şarkıcı Alia’yı izliyor. Annesinin bir zamanlar hizmetkâr olduğu sarayı ziyaret eden Alia, burada ülkesinin ve ailesinin acı geçmişini anımsıyor. Amel Hedhili, Hend Sabri, Najia Ouerghi, Ghalia Lacroix, Sami Bouajila ve Kamel Fazaa'nın oynadığı filmin ne oyunculukları, ne de rejisi ne de kurgusu tatmin etmiyor maalesef...
Filmin Ödülleri:
1995 İstanbul Altın Lale-En İyi Film
1995 BFI Sutherland Kupası
1994 Cannes Altın Kamera
1994 Toronto FIPRESCI Ödülü
1994 Chicago En İyi İlk Film
Robert Machoian
imzalı ABD yapımı The Killing of Two Lovers/İki Âşığın Ölümü seçkinin en kötülerinden biri! Çok düşük bütçeli olduğu ifade edilen bağımsız film, ayrılık kararı veren ancak birbirlerinden birkaç kapı ötede yaşamaya devam eden dört çocuklu genç çiftin gelgitli ilişkileri üzerine kurulu. Anlamsız, uzun sahnelere eklenen kötü senaryo ile izleyici sabrı isteyen film, anında yeni bir erkek arkadaş edinen kadının aksine ayrılığı kabullenmekte daha fazla zorlanan erkeğin öfkesine, kıskançlığına ve zayıflığına teslim olması üzerinden ilerliyor. Boğucu kasaba yaşamı, belirsizlik, aile kavramı ve “toksik erkekliği” eleştirmeye çalışan İki Âşığın Ölümü, yönetmenin 'ilk film' handikaplarının hepsini yaşadığı bir yapım. Clayne Crawford, Sepideh Moafi, Chris Coy, Avery Pizzuto, Arri Graham ve Ezra Graham'ın oynadığı filmin belki de tek iyi yanı, genç çiftin çocuklarını canlandıran ve gerçek hayatta yönetmenin kendi çocukları olan oyuncular.
En son 2020 Haziran Seçkisi’nde gösterilen Il Peccato/Günah filmine bayıldığım Rus sinemacı Andrey Konchalovskiy'in Sovyetler Birliği tarihinin kanlı sayfalarından birini aralayarak 1962’de Rusya’nın Novoçerkassk şehrinde gerçekleşen işçi katliamını ele aldığı Dorogie Tovarishchi!/Sevgili Yoldaşlar!, 2 Haziran 1962’de Kızıl Ordu askerlerinin hükümeti protesto eden göstericilerin üzerine ateş açmasının yankılarını ve etkilerini anlatıyor (o gün hayatını kaybeden 30 işçinin dramı 30 yıl saklandıktan sonra ancak 1992’de SSCB dağıldıktan sonra ortaya çıkmış ve sorumlular hakkında bir soruşturma açılabilmiş). Julia Vysotskaya, Vladislav Komarov ve Andrei Gusev'in oynadığı Sevgili Yoldaşlar katliamı ve sonrasını, kent konseyinde görevli olan bir anne üzerinden aktarıyor. 'Uluslararası Film' dalında Oscar adayı olarak kısa listeye kalan filmin yönetmeni  Konchalovskiy'in dönemin görüntü standardını yeniden yaratmak için kare formatta ve siyah-beyaz çektiği son filminin dünya prömiyeri Venedik Film Festivali’nde gerçekleşti.
Filmin Ödülleri:
2020 Venedik Jüri Özel Ödülü
2020 Chicago En İyi Yönetmen
2021 Altın Kartal (Rusya) En İyi Yönetmen
se
İspanya’nın en tanınmış yönetmenlerinden Cesc Gay’in kendi yazdığı ve sahnelediği Los Vecinos De Arriba adlı tiyatro oyunundan uyarlanan Sentimental/Üst Kattakiler, 20 filmlik Mayıs seçkisini eğlenceli bir biçimde kapadı! Birbirinden iyi dört performansla tek mekânda geçen, gerçek zamanlı, kurnazca kurgulanmış çok eğlenceli, sivri sözlerle bezeli bu komedi, zekice esprileriyle yer yer gülmekten katılmamıza neden oldu!
15 yıllık beraberlikleri tatsız ve heyecansız bir birlikteliğe dönüşen ev sahibi çiftin, taşınmaları sırasında kendilerine yardım eden sıcakkanlı komşularını evlerine davet etmeleriyle başlayan film giderek duygusal patlamaların yaşandığı, sürprizlerin ortaya çıktığı, şaşırtıcı tekliflerin havada uçuştuğu aşırılıklarla dolu bir geceye döner. İzleyicilere de her diyaloğu anlam dolu senaryoyu takip edip, olağanüstü döşenmiş ev dekorasyonuna bayılarak ve Javier Camara, Belen Cuesta, Alberto San Juan ve Griselda Siciliani'nin şahane performanslarını kahkahalarla takip etmek düşer. Filmin uyarlandığı oyunu sahnede izlemeyi çok isterdim! Kim bilir, belki bir gün! Not: Benim gibi atladıysanız ertelemeyin, yönetmenin 2015 tarihli Truman filmini  de sakın kaçırmayın!
Filmin Ödülleri:
2021 Goya (İspanya) En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Alberto San Juan)

40. İstanbul Film Festivali Nisan Seçkisi’nde yer alan filmlerin gösterim takvimi:

1 Nisan Perşembe Aşktan Sonra / After Love

2 Nisan Cuma Aalto

3 Nisan Cumartesi Susmayan Köpek / El Perro que no calla

4 Nisan Pazar Possessor

8 Nisan Perşembe Tufan Olmayacak / Tvano Nebus

9 Nisan Cuma Asla Ağlamam / Jak Najdalej Stad

10 Nisan Cumartesi Gönül İşleri / Les choses qu’on dit, les choses qu’on fait

11 Nisan Pazar Pazar Günleri / Sundays

15 Nisan Perşembe Son Banyo / O Último Banho

16 Nisan Cuma Luzzu 

17 Nisan Cumartesi Arkadaşlar Arasında / Le Bonheur des uns…

18 Nisan Pazar 180 Derece Kuralı / Khate Farzi

22 Nisan Perşembe Şiddet Tekeli / Un pays qui se tient sage

23 Nisan Cuma Aynalar / Spoguli

24 Nisan Cumartesi Köstebek Ajan / El Agente Topo

25 Nisan Pazar Sarayın Sessizliği / Les Silences du Palais

29 Nisan Perşembe İki Aşığın Ölümü / The Killing of Two Lovers

30 Nisan Cuma Düşüş / Falling

1 Mayıs Cumartesi Sevgili Yoldaşlar / Dorogie Tovarishchi!

2 Mayıs Pazar Üst Kattakiler / Sentimental

Yorum Gönder

Please Select Embedded Mode To Show The Comment System.*

Daha yeni Daha eski