Eğitim Yuvalarında Alarm Zilleri: Temizlik ve Güvenlik Nerede?
8 Eylül'de çalan ilk ders ziliyle birlikte milyonlarca öğrenci ve veli, yeni bir eğitim-öğretim yılının tatlı heyecanını yaşadı. Kitapların, defterlerin kokusu, arkadaşlara kavuşmanın sevinci ve yeni şeyler öğrenme umudu... Ancak bu umut dolu tablo, ne yazık ki bazı okullarımızın kapısından girer girmez yerini derin bir endişeye bırakıyor. Heyecan, okullardaki temel eksikliklerin ve ihmallerin gölgesinde kalıyor.
Yeni eğitim yılının başlamasıyla birlikte, özellikle ilköğretim okullarındaki kronik sorunlar bir kez daha gün yüzüne çıktı. Bu sorunların başında ise can ve sağlık gibi en temel iki konu geliyor: Güvenlik ve Temizlik.
Çocuklarımızı, en değerli varlıklarımızı emanet ettiğimiz bu kurumlarda bir güvenlik görevlisinin bulunmaması, velileri haklı olarak tedirgin ediyor. Okul giriş çıkışlarının kontrolsüz olması, her türlü dış tehlikeye açık bir ortam yaratıyor. Bu durum, "okul" kavramının temelini oluşturan güven duygusunu zedelemektedir.
Ancak en acil ve gözle görülür sorun, hiç şüphesiz hijyen. Okullarda hademe kadrosunun yetersizliği veya bazı okullarda hiç olmaması, eğitim yuvalarını adeta hastalıklara davetiye çıkaran mekanlara dönüştürüyor. Bu acı gerçeğin en somut ve yürek sızlatan örneği ise Dr. Ziya Kaya, Tohum Sokak No:1 adresinde bulunan Şehit Esat Akbaba İlköğretim Okulu'nda yaşanıyor. Elimize ulaşan ve bu yazıda paylaştığımız fotoğraf, durumu kelimelerle anlatmanın ötesine taşıyor. Çocuklarımızın kullanmak zorunda bırakıldığı tuvaletin içler acısı hali, hijyenden ne kadar uzak, sağlıksız bir ortamda eğitim görmeye çalıştıklarının en net kanıtıdır. Bu manzara kabul edilemez.
Peki çözüm ne? Çözüm aslında gözümüzün önünde duruyor: Kurumlar arası iş birliği ve sorumluluk. Milli Eğitim Bakanlığı, ilgili Belediyeler ve İŞKUR gibi kurumlar, tam da bu gibi toplumsal sorunlara çözüm üretmek, halka hizmet götürmek için vardır. Bu üç kurumun ortak bir protokolle, acil ihtiyaç duyan okullara derhal temizlik ve güvenlik personeli görevlendirmesi yapması elzemdir. Bu, bir lütuf değil, en temel kamu hizmeti görevidir.
Unutmayalım ki, sıralarında geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımız, her şeyin en iyisini hak ediyor. Onlara temiz, güvenli ve sağlıklı bir eğitim ortamı sunmak, yöneticilerin en asli görevidir. Şehit Esat Akbaba İlköğretim Okulu sadece bir örnektir; bu sorunun yaşandığı daha nice okulumuz olduğundan eminiz.
Yetkililere sesleniyoruz: Lütfen makamlarınızdan çıkarak bu okulları ziyaret edin. O sıralara kendi çocuğunuzun oturduğunu, o tuvaletleri kendi evladınızın kullandığını bir an için hayal edin. Bu feryadı duyun ve geleceğimiz olan çocuklarımız için bir an önce harekete geçin. Ziller, ders için değil, tehlike için çalmadan önce...