Gemlik’te yaklaşan Kent Konseyi seçimleri, şehrimizin gündemini belirleyen önemli bir mesele haline geldi. Kimileri için hayati önem taşıyan, kimileri içinse sıradan bir olay olan bu seçimler, bayram sonrasında gerçekleşecek ve şimdiden birçok spekülasyona neden olmuş durumda.
Peki, neden bu kadar çok konuşuluyor? Ülkemizde fırtınalar sıkça kopar ve genellikle de bir sonraki fırtınaya kadar unutulur. 2019’daki Kent Konseyi seçimleri de benzer bir gürültüyle geçti; bazıları kendi adamlarının kazanmasını istedi ve kazandılar. Ancak bu zaferin Gemlik’e maliyeti ne oldu?
Kent Konseyi, yönetmeliklere göre belediyeye tavsiyelerde bulunarak ve çözüm önerileri geliştirerek şehrin sıkıntılarına eğilen bir kurum. Belediye çalışmalarına sivil toplumun katılımını sağlamak ve katkıda bulunmak amacıyla kurulan bu yapı, aslında tüm STK’ların çatısı altında şehrin savunma mekanizması olmalı.
Ancak bu seçimlerde birçok oda başkanının sanki kendileri adaymış gibi çalıştığını görüyoruz. Acaba beklentileri ne olabilir? Sadece hemşericilik ya da “bizden biri olsun” düşüncesiyle açıklanamayacak kadar büyük bir heves var gibi görünüyor. Rant odakları, çıkar çatışmaları, hırs ve para arzusu muhakkak ki bu ilginin altında yatan sebepler arasında.
Gemlik’te öne çıkan Ticaret Odası, Ticaret Borsası ve Esnaf Odası gibi kurumlar var ve hepsinin Ankara’dan onay bekleyen büyük sanayi projeleri var. Acaba bu projelerin gerçekleşmesini sağlayacak pasif bir Kent Konseyi mi isteniyor? Acaba bu yüzden mi adaylardan biri Belediye başkanının adıyla geziyor, onun selamını iletip oylar bize diyor.
Bu seçimlerin önemi burada yatıyor: Gerçekten Gemlik’in çıkarlarını savunacak, şehrin geleceğine yön verecek bir Kent Konseyi mi kurulacak yoksa belli çıkar gruplarının menfaatlerine hizmet edecek bir yapı mı oluşacak? Seçimler yaklaşırken bu soruların cevaplarını aramak ve doğru tercihleri yapmak biz Gemliklilerin elinde.
Not: Metnimde tarafların isimlerini zikretmedim. Geri dönüş alırsam, bir sonraki yazımda isimleri açıkça belirtebilirim.